19 Temmuz 2014 Cumartesi

Risalelere Yarım Saat Yetmez!

Risale-i Nur külliyatına ve dolayısıyla Nur hizmetine bugünlerde çok elim ve ağır bir darbe vurulmak isteniyor. Devlet eliyle indirilecek olan bu balyoz, meşum İnönü hükümeti zamanında dahi kullanılamamıştır. Risalelerin basım yetkisinin bakanlar kurulu tarafından deruhte edilmesi ve Nur davasının devletleştirilmek istenmesinden bahsediyorum. 

Bu hadise Nur camiasının tamamını derinden üzmesi gereken bir şey olmasına rağmen, bir ağabeyin iki büklüm olarak Başbakanın elini öpmesi ve söz konusu icraata şapka çıkarmasını anlamak mümkün değil. Risale-i Nur külliyatı devletleştirildiği zaman iktidar sahipleri hoşlarına gitmeyen şeyleri sansürleyebilir veya eklemeler yapabilirler. Asırlar önce İmam Malik'in (r.h) başına gelen şeyle aynı fıtrattadır bu teklif.  

Hükümetin bu haince icraatı üzerinde düşündüğüm Ramazan günlerinde Nur davasının Büyük ve Çelebi bir hizmetkârını rüyamda gördüm. Elini öptüm, o da benim elimi öptü. Ben mahcubiyet içinde ağlamaya başladım, o da ağladı ve bana şu soruyu sordu: "her gün ne kadar kitap okuyorsun?" Ben de "yarım saat kadar abi" dedim. Bunun üzerine yine ağlayarak "Yarım saat yetmez!" dedi ve ekledi: "sakın hizmeti de terk etme!"

Günlerdir bu rüyanın tesirindeyim. Gerekli zamanı ayırıp değerini bilemediğimiz için Risaleler elimizden alınıyor. Nur'un elmas hakikatleri parmaklarımızın arasından uçup gidiyor, diye düşünüyorum. Bütün Nur talebelerinin bir muhasebe ile yeniden Risaleleri okumağa ve anlamağa yönelmesi lazım. Mabeynimizdeki ihlas ve uhuvveti çakıl taşı hükmünde kusurlara bakarak zedelemeyi bırakmamız gerekiyor. Belki böylece cenab-ı Erham-ür Rahimîn bize acır da onları elimizde bırakır. 

Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah'ım! Günahlarımızı ve isyanlarımızı afvet, bize yeniden Nur'a hizmetkâr olma liyakati lütfet! Bizi kendini unutturdukların sınıfına dahil etme! Amin, elfü elfi amin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder